BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ


BAKAN ERSOY: “TÜRKİYE’YE ÇOK BÜYÜK YATIRIMLAR GELECEK”

A PARA - PARANIN YÖNÜ 
Etiketler: A PARA




Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, A Para’da yayınlanan Paranın Yönü programına katıldı.

Bakan Ersoy, TÜİK tarafından açıklanan turizm verilerinden sektörün 2023 hedeflerine, İstanbul Havalimanı’nın tanıtım faaliyetlerine kazandıracağı ivmeden yeni sinema yasasının getirilerine kadar merak edilen pek çok konuda soruları yanıtladı. 


Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, A Para kanalında Yayın Koordinatörü Özlem Doğaner’in konuğu oldu. 

Bakan Ersoy, TÜİK tarafından açıklanan turizm verilerinin beklenenden daha olumlu bir tablo çizdiğini söyleyerek, “Büyüme hem kişi sayısında hem turizm gelirinde devam edecek. Dünyada ilk 5’e girmeyi planlıyoruz. Önemli olan kişi başı gecelik gelirin artmasıydı ve 2018 yılında tahmini olarak 66,5 dolara yükseldi. 2019’da turist sayısının 53 milyonu yakalayacağını düşünüyorum. Turizm gelirinin de 38 milyar dolara çıkmasını hedefliyoruz. 2023 hedeflerini de 70 milyon turist, 70 milyar dolar turizm geliri olarak revize ettik.” dedi. 

“İstanbul Havalimanı’nın Turizme Etkisi Muhteşem Olur”

Bakan Ersoy, en önemli kalem olduğunu söylediği kişi başı gecelik gelirin yükselmesinde İstanbul Havalimanı’nın katkısının çok güçlü olduğunu aktararak şu ifadeleri kullandı: 

“İstanbul Havalimanı’nın turizme etkisi muhteşem olur. En büyük sıkıntı slot biliyorsunuz havalimanında, burada bir slot sıkıntısı kalmıyor. Daha da büyümeye çok müsait, alan o şekilde planlandı. Tamamı gerçekleştiğinde 200 milyonun üzerinde bir yolcu kapasitesine ulaşıyor ki dünyanın en büyüğü oluyorsunuz. İstanbul Havalimanı ile birlikte THY’nin büyümesi önündeki en büyük engel de kalkmış oldu. THY her yıl 50 yeni uçağı filosuna katmayı planlıyor. Bu da bizim pazar çeşitlememizi arttırıyor. O destinasyonlarda pazar edindikten sonra diğer destinasyonlara direkt uçuş da sağlanıyor. İstanbul Havalimanı dünyanın en büyük hub’larından biri olma özelliğine sahip. Şu anda Türkiye’ye giriş yapan her 3 yolcudan 1’i oradan giriş yapıyor olacak. Bir o kadar da Türkiye’ye kadar gelip, İstanbul Havalimanı’ndan Avrupa ve ABD kıtasına giden yolcular var. Biz İstanbul Havalimanı yetkilileriyle toplantılar yapmaya başladık. Transit yolcuyu cezbetmek için çok ciddi bir tanıtım faaliyetine gireceğiz. Havalimanı içinde bir müze açacağız. Hem Türkiye hem İstanbul için transit yolcu bölümünde çok yoğun tanıtım yapacağız. Bir dahaki seferinde Türkiye’ye tatil yapmaya gelmelerini hedefliyoruz. Elimize kadar gelmiş onu kaçırmamız lazım.”

“Hem Sezonluk Personel İhtiyacı Karşılanacak, Hem de Öğrenciler Emeklerinin Karşılığını Alacak”

Bakan Ersoy, Türkiye’nin turizm hedeflerine ulaşmasında ve nitelikli turistlerin ülkeye çekilebilmesinde en kritik unsurun insan kaynağı olduğuna dikkati çekti. Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokolü anımsatan Ersoy, “Turizm meslek liselerini kolej statüsüne getiriyoruz. Lisan eğitimine ağırlık verilecek, üç lisan öğreteceğiz. Müfredatta da değişikliğe gidiliyor. Öğrenciler uygulamalı ders görecek. Böylece hem sezonluk personel ihtiyacı karşılanacak hem de öğrenciler maaş ödemesi ile emeklerinin karşılığını alabilecekler.” dedi. 

Nitelikli turistlerin ulaşımdaki konfor arayışına da değinen Bakan Ersoy, Türk Hava Yolları ile yapılan protokol neticesinde, Antalya, Bodrum, Dalaman, İzmir havaalanlarına, öncelikli olarak Türkiye’ye yoğun turist tedariki sağlayan ülkelerden tarifeli seferlerin başlatılacağını açıkladı. 

Bakan Ersoy, atılan adımların sürdürülebilir olması için de 6-7 aya sıkıştırılan turizm sezonunun 12 aylık süreci kapsaması gerektiğini vurguladı; tahsise açılacak yeni turizm alanlarında 12 ay turizm yapma özelliği olanlara öncelik verileceğini belirtti. 

“Dijital ve Sosyal Medyaya Ağırlık Vereceğiz ve Yapay Zekâyı Kullanacağız”

Tüm çalışmaların kapsamlı bir değişikliğe yönelik olduğunu anlatan Bakan Ersoy, hem yurt içinde hem yurt dışında tanıtımın önemine işaret ederek şu ifadeleri kullandı: 

“Hedeflenen misafirlere değişimi algılatmamız gerekiyor. Yurt dışında erken rezervasyon satışları hızlı başladı. İndirim oranları azalmaya başladığında da satışın düşmemesi için en çok turist tedariki sağlayan ülkelerde reklam kampanyalarını devreye aldık. Türkiye’nin popülaritesinin bu dönemde de devam etmesini istiyoruz. Dünyada iletişim teknolojileri değişti, insanların kullandığı medya da değişti. Reklam stratejisini bunlar üzerinde konuşlandırıyoruz. Dijital ve sosyal medyaya daha çok ağırlık veren reklam kampanyaları hazırlıyoruz. Mayıs ayı itibarı ile yeni logo ve sloganla birlikte sosyal medya üzerinde yoğun çalışmalar yapacağız. PR’a çok önem vereceğiz. Yapay zekâ ile ayrıştırılmış hedef oluşturup, istediğimiz kitleye direkt tanıtım yapacağız.”

“Bizi Rakiplerimizden Ayrıştıracak Zenginliklerimizi Ön Plana Çıkarıyoruz”

Hedef kitlenin de en çok yolcu tedariki sağlayan ülkeler ve potansiyeli yüksek ülkeler şeklinde iki ana başlıkta değerlendirilebileceğini söyleyen Bakan Ersoy, “Asya ülkelerini potansiyel ülkeler olarak değerlendiriyoruz. Asya ülkelerinden gelen misafirler deniz kum güneşe değil, tarihi ve kültürel zenginliğimizi ziyarete gelirler. Bizi rakiplerimizden ayrıştıracak, arkeoloji, kültür, sanat ve gastronomi alanlarındaki değerlerimizi ön plana çıkarıyoruz. Tanıtımımızı bunlarla ne kadar birleştirirsek, o kadar rakiplerimizden ayrılarak ilgi çekeriz.” dedi. 

Bakan Ersoy, hedeflenen ülkelerde, Türkiye’nin rakipsiz olduğu alanlara yönelik farkındalığı arttırmak için müzelerden alınan seçilmiş ürünler ile ‘gezen sergi’ sisteminin Japonya’dan başlayarak uygulanacağını bildirdi. Bakan Ersoy ayrıca bu sergilerde, Türkiye’nin gastronomi zenginliğinin de tanıtılacağını söyledi. 

Uzak Doğu’nun kalış süresi uzun ve kişi başı geliri yükselten potansiyel misafirler barındırması açısından önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy. “Misafir bulmakta zorlandığımız noktalara ilgi gösteriyorlar, bu da bizim için cezbedici. Atıl kapasite dediğimiz yerlere de ilgileri çok fazla. Bu yüzden onlara daha çok yatırım yapmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı. 

“Göbeklitepe’deki Turizm Akımından 5 İl Olumlu Etkilenecek”

Bakan Ersoy ‘atıl kapasite’ olarak değerlendirilen Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinin, Göbeklitepe’ye dair tanıtım faaliyetlerinden olumlu etkileneceğini ve bu bölgelerde ciddi bir potansiyel yaratacağını da dile getirdi. Bakan Ersoy, “Göbeklitepe ‘tarihin sıfır noktası’ niteliği ile çok etkili bir silah oldu ve biz bunu iyi bir şekilde kullanmaya başladık. Sadece Şanlıurfa ve Göbeklitepe olarak düşünmemek gerekiyor. Buradaki akımdan, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman ve Gaziantep de etkilenecek.” dedi. 

“Ben Olsam Turizme Yatırım Yaparım”

Türkiye’de turizm sektörünün ekonomideki olumlu gelişmelerden etkilendiğini anlatan Bakan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Ben olsam turizme yatırım yaparım. Geri dönüşü garantili ve çok hızlı. Bakanlığımıza da yatırım konusunda görüş almak için çok fazla yabancı ziyaretçi gelmeye başladı. Kesinlikle çok büyük yatırımlar gelecek. Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak çok başarılı operasyonlar yaptı. Bunun da sonuçlarını almaya başladık. Türk yatırımcıların da aynı iştahla oyuna gireceğini düşünüyorum.”

“Turizm Geliştirme Fonu Seçimden Sonra Yasalaşacak”

Bakan Ersoy, bu yıl hayata geçirilmesi planlanan ve sektörde heyecan uyandıran Turizm Geliştirme Fonu hakkında da bilgi verdi: 

“Bir inceleme yaptık, en çok turizm geliri olan 10 ülkenin 7’sinde, tanıtma ağırlıklı çalışan böyle bir fon olduğunu gördük. Meslek kuruluşları ve STK’lar ile de görüştük, fon yasası 1-2 ay içinde son halini alacak. Seçimden hemen sonra da hızlı bir şekilde yasalaşacağını düşünüyoruz. Bu fon ile ciddi bir gelir toplanacak. Fonun 11 kişilik yönetim kurulu ağırlıklı olarak özel sektör temsilcilerinden oluşuyor. Onlardan toplanan para yine onların istediği şekilde Türkiye’nin tanıtımına ve turizmin gelişmesi için gerekli fonlara aktarılıyor.”

Kazı faaliyetlerinin 12 ay boyunca yapılabilmesi için çalışmalar başlatıldığını da açıklayan Bakan Ersoy, “En büyük rahatsızlığım sürenin kısıtlı olmasıydı. 12 aylık projelere finansal destek vereceğiz. Böylece her yıl 150 arkeolog ve sanat tarihçisine istihdam sağlanmış olacak.” dedi. 

“İstanbul Dünyanın En İyi Film Platolarından Biri”

Bakan Ersoy programda, yeni sinema yasasını da değerlendirdi. Yapımcılar ve dağıtımcılar arasındaki krizin çözüldüğünü ifade eden Bakan Ersoy, yasanın yürürlüğe girdiğini, yalnızca toplu bilet satışı ile ilgili bölümün 1 Temmuz’dan sonra uygulanacağını, bunun da tüketici haklarını korumak adına yapıldığını söyledi. Bakan Ersoy, devletin tüm tarafların hakkını gözetme sorumluluğu ile hareket edildiğini “Önceden satılmış toplu biletler var. Hemen devreye alsaydık tüketici yönünden mağduriyet oluşacaktı. Bu olasılıkları düşünmek durumundaydık.” sözleriyle dile getirdi. Bakan Ersoy, dizi ve film sektörünün geleceği hakkında da şu değerlendirmelerde bulundu: 

“2002 yılında yerli film ziyaretçi sayısı 2 milyon civarındaydı, 2018’de 44.5 milyon civarında. Bizim dönemimizde yapılan ilk teşvik yasasıyla çok ciddi sonuç alınmış. Hedefimiz bu rakamları 100 milyonlara taşımak. Türkiye’nin tanıtımı açısından çok etkin bir silah ve tanıtım aracı olarak görüyoruz. Reklam yoluyla değil de dizi film olarak tanıtım yaptığınızda etkileşim oranı çok daha yüksek oluyor. Yeni yasaya hem sektörün hem tanıtımın gelişmesi için destekleme maddeleri koyduk. Film Çekim Koordinasyon Komisyonu kuruyoruz. İstanbul dünyanın en iyi film platolarından biri ama hep aynı yerlerde çekim yapılıyordu, bu platonun etkin bir şekilde kullanılmasını hedefliyoruz. Yerli film gösterim desteği yasada var. Hem sanatçıların hem yapımcıların kendilerini geliştirmesi açısından önemli. Bir de vefa borcumuz var. İhtiyacı olan film yapımcılarınız, sanatçılarımız, emekçilerimiz oluyor. Muhtaç durumda olanlara Bakanlığımız yardım edebilecek. Vefa borcumuzu fiili olarak ödeyebileceğiz.”

(01.02.2019)